Unutulmaz protestolar…

Taksim’deki Gezi Parkı eylemleri, akıllara dünyanın hafızasına kazınmış protestoları getirdi… İşte zamanda kısa bir yolculuk.


Otobüste siyahi protesto

1955’te ABD Alabama’da ırk ayrımı hâlâ yürürlüktedir. Siyahlar otobüslerde arkalarda oturmak, bir beyaz yerini istediğinde vermek zorundadır. Ancak o yıl 1 Aralık’ta, Montgomery kentinde, Rosa Parks akşam eve dönmek üzere otobüse biner. Ön sıralarda bir yer bulur ve oraya oturur. Otobüse binen bir beyaz adam, Parks’ın oturduğu koltuktan kalkıp kendisine yer vermesini ister. Park, kalkmasını gerektirecek bir zorunluluğu olmadığını söyler. Şoför polis çağırır ve Parks tutuklanır. Ertesi gün siyahların başlattığı otobüs boykotu kısa zamanda tüm ülkeye yayılır ve bir yıldan fazla sürer. Rosa Parks’ın itirazıyla başlayan olaylar 1964’de siyahlarla beyazlara eşit haklar veren Sivil Haklar Kanunu’nun çıkmasına vesile olur.


Siyah eldivenle verilen mesaj

1968 Olimpiyatları’nda altın ve gümüş madalya kazanan Amerikalı iki atlet Tommie Smith ve John Carlos, siyahlara karşı ırkçılığı şeref kürsüsünde ABD bayrağı göndere çekilirken, siyah eldivenli yumruklarını havaya kaldırarak protesto ettiler. Atletler olayın ardından takımdan çıkarıldı.


Alışveriş torbasıyla Tiananmen’de

Haziran 1989’da, ayın 3’ünü 4’üne bağlayan gece, öğrenciler, akademisyenler ve entelektüeller, Çin Komünist Partisi hükümetinin yozlaşmasını protesto ve daha fazla söz hakkı için Tiananmen Meydanı’nda bir araya geldi.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun gruba müdahalesi sonucu resmi makamlara göre 23, CIA’e göre 400 – 600, Çin Kızılhaç’ına göre ise 2600 kişi hayatını kaybetti. Yaralı sayısı ise binlerle ifade ediliyordu. Ancak Çinli politikacılar, hâlâ ordunun müdahalesinin devletin bütünlüğü için gerekli olduğunu savunuyor. Zhao Ziyang’sa anılarında bu savunmanın bir yalandan ibaret olduğunu belirtiyor. O kim mi? O tarihte Çin Komünist Partisi’nin lideriydi. Reformcu ve liberal kişiliğiyle tanınıyordu. Demokrasi hareketinin siyasi sembolüydü. Ve hükümetin gösterilere daha fazla göz yummayacağını fark eder etmez insanları uyarmak için Tiananmen Meydanı’nın yolunu tutmuştu. Buradaki öğrenci ayaklanması 20’nci yüzyılın en büyük olaylarından biri olarak kabul ediliyor ve ülkede önemli bir değişime yol açtı. Ancak hatırda kalan, tankların önüne alışveriş torbasıyla çıkan bir Çinli oldu… İşte o meşhur “Tank Adam” fotoğrafındaki adam 20 yıldır kayıp…


Occupy Wall Street / Wall Street’i İşgal Et

17 Eylül 2011’de New York’ta, ABD’nin finansal kalbi Wall Street’te, Kanadalı aktivist grup Adbusters tarafından başlatıldı. Sosyal ve ekonomik eşitsizliğe tepki olarak başlayan hareket kısa sürede New York’taki Zuccotti Parkı’ndan dünyanın dört bir tarafına yayıldı. 9 Ekim 2011 itibarıyla 82 ülkeden 95 şehirde “İşgal Et” eylemleri düzenlendi. Ekim2012’de Antarktika dışında işgal eylemi düzenlenmeyen kıta yoktu. ABD’de yetkililer ilk 2 ay işgalcilere toleranslı yaklaştı ancak sonrasındaki müdahaleler sert oldu. Protestolar, şiddet içermeyen protesto, sivil itaatsizlik, internet aktivizmi ve genel grev gibi metotlarla devam etti. Bu eylemler Arap Baharı’ndan etkilenerek başlamıştı. Protestocuların sloganıysa “Biz yüzde 99’uz”du. Eylemin büyüklüğüne rağmen, büyük medya kuruluşlarında fazla yer almadı ve zaman zaman bu kuruluşlar tarafından kötü gösterilmek için eylemcilere “Nazi, komünist, seks bağımlısı” gibi sözler sarf edildi…


Arap Baharı

21’inci yüzyılın en büyük toplumsal olaylarından Arap Baharı, Arap ülkelerinde on yıllardır süregelen diktatöryel rejimlere halkın isyan etmesiyle başladı. İşsizlik, enflasyon, siyasi yozlaşma, ifade özgürlüğü ve kötü yaşam koşulları da isyanın sebepleri arasındaydı. Ama kıvılcım 17 Aralık 2010’da çaktı. Tunus’ta 26 yaşındaki bilgisayar mühendisi Muhammed Bouazizi Sidi’nin Bouzid kasabasında bir arabada sebze, meyve satarken zabıtalara yakalandı. Bouaziz’nin arabasına ve mallarına el koyan zabıta, gence bir de tokat attı. Bouazizi, sebze tezgâhının elinden alınmasını protesto için valiliğin önünde kendini yaktı. Hastaneye kaldırılan Bouazizi 4 Ocak’ta hayatını kaybetti. Diplomalı işsiz Muhammed Bouazizi tarafından başlatılan isyansa büyüyerek devam etti. Başta internette “Polise yasemin verelim” sloganıyla yayılan protestolar nedeniyle halk, Ben Ali’yi iktidardan eden sürece “Yasemin Devrimi” adını verdi. Ancak Tunus’tan bir ay sonra Cezayir’e sıçrayan ve sonrasında domino taşı etkisiyle yayılan isyanların genel adı zamanla Arap Baharı oldu. Tunus, Mısır, Libya, Suriye, Bahreyn, Cezayir, Ürdün ve Yemen’de büyük çapta; Moritanya, Suudi Arabistan, Umman, Irak, Lübnan ve Fas’ta küçük çapta olmak üzere tüm Arap dünyasında hareketlilik yaşandı.

Nika ayaklanması

532’de Kostantiniyye’de (İstanbul) meydana gelen, şehrin gördüğü en şiddetli ayaklanmadır. “Nika” ise “kazan” ve “başar” anlamlarına geliyor. Bugün Sultanahmet Meydanı’nın bulunduğu yerde bulunan hipodromda, binlerce insanın ölümüyle sonuçlandığı iddia edilen ayaklanma şöyle gelişti: Hipodromda araba yarışları yapılırdı. Atların çektiği 4 araba yarışırdı ve bunların taraftarları kırmızı, beyaz, mavi ve yeşil renkteydi. Zamanla kırmızı ve beyazların gücünü kaybetmesiyle hipordomda yarışan araba sayısı ikiye düşmüş, kırmızılar yeşillere, beyazlar mavilere katılmıştı.

13 Ocak günüyse binlerce Bizanslı hipodromu doldurmuş, koridorlara kadar taşmıştı. Devlet adamları ve kilisenin ileri gelenleri de kendilerine ayrılan özel localarına oturdular. Ardından altın zırh ve miğferli imparatorluk muhafızları saray locasının etrafını çevirdi. İmparator Justinian gelerek locasına oturdu. Haç çıkararak halkı kutsadı. Bu aynı zamanda yarışın başlaması için bir işaretti. Çok geçmeden yarış arabaları hipodroma girdi. Bu arada mavilerin oturduğu tribünlerde ses kesilmiş, fakat yeşillerin gürültüsü sürüp gidiyordu. Justinian, yüksek rütbeli bir subaydan halka, ne istediklerini sormasını emretti. Yeşiller şu karşılığı verdiler: “(…) Bizler adaletsizlikten yana çok acı çekiyoruz. Tanrı da tanığımızdır ki, İmparator bizlere çok adil davranıyor. Ancak saray ileri gelenlerinin yaptığı zulme daha fazla dayanamayacağız. Bizlere daha çok eziyet ederler korkusuyla onların adını vermeye çekiniyoruz.” İmparator soğukkanlılığını koruyarak, “böyle bir şeyden hiç haberi olmadığının” halka söylenmesini bildirdi ve kargaşa üzerine de sarayına gitti. Ancak olayların ardından birbirlerine rakip olan maviler ile yeşiller, verilen idam kararları sonucu birleşti ve imparatorluk sarayının önünde kalabalık gruplar halinde toplanmaya başladılar. İstekleri haksız yere ölüme mahkûm edilen 2 kişinin bağışlanmasıydı. Justinian bu isteği geri çevirdi. Öfkelenen halk da olaylara sebep olan Vali’nin sarayına yürüdü. Ayaklananlar, hapishaneyi ele geçirerek bütün mahkûmları serbest bıraktı. Kargaşadan dolayı çıkan yangınlar kente büyük zarar verdi. Özellikle de Ayasofya zarar gördü. Sonra Justinian Ayasofya’yı yeniden inşa ettirdi.

Haber: Ümran Avcı

haber

haber

LEAVE A COMMENT

kuşadası escort bayan hurilerim.com kurtköy escort seks hikayeleri Bahis sitesi Escort ankara Ankara escort bayan Ankara rus escort Eryaman escort bayan Etlik escort bayan Ankara escort bayan Escort sincan Escort çankaya şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy Escort porno izle Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com gaziantep escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort sincan escort dikmen escort kırklareli escort kırşehir escort kocaeli escort konya escort kütahya escort malatya escort manisa escort maraş escort mardin escort mersin escort çankaya escort Çankaya escort sincan escort escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bayan Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort ankara escort otele gelen escort Antalya escort