Servet Özkök: ‘Özel okullar kontrolsüz ve hızlı bir büyüdü’

Mektebim Koleji Genel Müdürü Servet Özkök, Türkiye’de son günlerde özel okullarda yaşanan ciddi sıkıntıların olduğunu belirtirken, kimlerin okul açacağı, finansal anlamda yeterli olup olmadığı konularının denetlenmediğini söyledi.

Bazı özel okulların kapanmasının ardından bir televizyon programında Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un, ”Özel öğretim kurumlarında bazı standartların getirilmesi konusunda çalışmalar var” diye açıklama yapması, özel okulların açılmasıyla ilgili bazı kriter ve standartların getirileceğini gündeme getirdi. Mektebim Koleji Genel Müdürü Servet Özkök, konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’de son günlerde özel okullarda yaşanan ciddi sıkıntıların olduğunu dile getiren Servet Özkök, ”Bu sıkıntıların sonucunda öğretmen, öğrenci ve veli mağduriyetleri yaşanıyor. Daha Ağustos ayındayız, Eylül ve Ekim ayında bu sıkıntıların daha da artacağını düşünüyorum. Bu sıkıntıların ayak sesleri çok önceden geldi. Sektörün özelliği gereği; okullar çok erken kayıta başlayarak Ocak ve Şubat aylarında bir sonraki yılın kayıt ücretlerini topladı. Okullar açılmadan ücretlerin yaklaşık yüzde 90’ı toplanıyor, fakat giderler bir sonraki dönem başlıyor. Toplanan tutarların, okul sahipleri tarafından denetimsiz bir şekilde serbestçe kullanılması, bir sonraki dönemde giderlerin karşılanmasında ciddi sıkıntılar yaşanmasına yol açıyor” dedi.

”Kimlerin okul açacağı, finansal anlamda yeterli olup olmadığı konuları denetlenmemektedir”
Özel öğretim kurumlarının açılmasını Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığının belirlediğini hatırlatan Özkök, ”Okulların fiziki koşullarını Milli Eğitim Bakanlığı standartlarına göre kurumlar sağlamak zorundadır. Ancak kimlerin okul açacağı, finansal anlamda yeterli olup olmadığı konuları denetlenmemektedir. Özel okulların açılması hakkında Milli Eğitim Bakanlığının öncülüğünde bir denetim mekanizmasının kurulmasının tam zamanıdır. Öğretmen, öğrenci ve veli mağduriyetinin önüne geçilmesi için böyle bir yapı kurulması gereklidir” şeklinde konuştu.

”Türkiye’de eğitim sektörünün en büyük sorunu; nitelikten öte nicelik üzerinde durulmasıdır”
Türkiye’de tek bir yapı olarak kurulan ve zincir olarak faaliyet gösteren okulların olduğunu aktaran Özkök, ”Türkiye’de eğitim sektörünün en büyük sorunu; nitelikten öte nicelik üzerinde durulmasıdır. ”Şu kadar okulumuz var, şu kadar öğrencimiz var” diyerek övünülmektedir. Bana göre bu hatalı bir durumdur. Bir özel okulun genel müdürü yakın zamanda şöyle bir ifade bulunmuş: ”500 tane kampüsümüz olacak”. Peki bu kampüsler nasıl denetlenecek? Bu kampüslerle ilgili nasıl standartlar belirlenecek? Bu kampüsler için öğretmenler nasıl bulunacak? Bunlarla ilgili sorgulama yapılmıyor. Öğrencilerin mağdur olmaması için velilere önerim; okul seçerken okulların kimin tarafından işletildiğine, okulların sahibinin kim olduğuna, okulların sürdürülebilirliği gibi konulara bakmalarıdır. Aynı zamanda okulların eğitime verdiği öneme ve öğrencinin geleceğe nasıl hazırlanacağı gibi konuları da velilerin araştırması gerekmektedir” diye konuştu.

”Özel okullarda kontrolsüz ve çok hızlı bir büyüme oldu”
Özel okullarda kontrolsüz ve çok hızlı bir büyüme olduğunu belirten Özkök, ”Herkes bir bina kiralayıp içine sıra, sandalye koyup eğitim sektörüne girebileceğini zannetti. Bu iş öyle bir iş değil. Özel okul işletmeciliği diğer hizmet işletmelerine göre çok zor bir sektör. Bugün verdiğiniz hizmetin sonucu yıllar sonra ortaya çıkıyor. Çünkü çocuklara yatırım yapıyorsunuz bu önemli, Öğretmene yatırım yapan kurumların bulunmasına dikkat etmek gerekir. ” açıklamasında bulundu.

”Franchise verme işlemi zorlaştırılmalıdır”
Bakan Ziya Selçuk’un açıklamasını değerlendiren Özkök, ”Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıklaması yerinde bir açıklama oldu. Özel öğretim kurumlarının açılmasına bir sınırlandırma getirilmesi gerekiyor. Teminatlandırma yapısı getirilmesi gerekiyor ki veliler, öğretmenler ve öğrenciler mağdur olmasınlar. Franchise sisteminde, franchise veren kurumun sorumluluğunun olması gerekiyor. Bu okulların dönem sonuna kadar faaliyetini devam ettirebilmesi için gerekirse banka teminat mektubu gerekirse başka yöntemler ile en azından okulun dönem sonuna kadar faaliyetini sürdürmesi sağlanmalı. Franchise verme işlemi zorlaştırılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Adem Gürer – Murat Ergin