Dünyanın en yaşanılası ülkelerini merak ediyor musunuz?

Bir yer hakkındaki inançlarımız, bazen gerçeklerden daha güçlüdür. Bir ülkenin itibarı, dış politikadan dış yatırıma, her şeyi etkileyebilir – insanların orayı ziyaret etmek ya da orda yaşamak isteyip istemeyeceklerini örneğin.

İtibarın gerçeklerle örtüşüp örtüşmediğini görmek adına, en saygın beş ülkede yaşayan gurbetçilerle konuştuk.

İsveç

Orada yaşayanların bakış açısına göre, dünyanın en saygın ülkesi olarak derecelendirilen İsveç, güvenlik, misafirperverlik ve güzellik kategorilerinde tüm puanları topluyor. Ülke, Batı Avrupa şartları açısından da oldukça özgün – II Dünya Savaşı’ndan etkilenmeyip günümüze dek tarafsız kalabilmiş olması sebebi ile.

Gurbetçilerin çoğu, hükümet ve iş merkezlerinin bulunduğu Stockholm’de yaşıyor. İngilizce yaygın bir şekilde konuşulsa da bazı gurbetçiler, yerlilerin başlarda biraz soğuk olabildiklerini söylüyorlar. Eğlence ve lüks sınıfına giren öğeler, yüksek vergi katkılarından dolayı şehirde biraz pahalı – özellikle de alkol. Bu yüzden İsveçlilerin çoğu, yemeklerini evde pişirerek ve ülkenin geniş ve makul fiyatlı toplu taşıma ağı ile araba masrafını azaltarak bütçelerini dengeliyor.

Kanada

Kanada, dünyanın en güvenli ülkelerinden birisi olarak görülüyor. Tabii ki bu, ülkenin tamamen sorunsuz olduğu anlamına gelmiyor; ülkede elbette suç var. Ancak aynı zamanda da güçlü bir sosyal güvenlik ağları ile karşılıklı saygı ve çoklu-kültürlülüklerine olan ortak bağlılıkları var.

Neredeyse tüm Kanadalılar, ABD sınırına 100 mil uzaklıktaki şehirlerde yaşıyorlar; dolayısıyla Amerikalı gurbetçilerin ülkeye giriş çıkışları oldukça kolay oluyor. Vancouver ve Toronto, en popüler gurbetçi yerlerinden; ama birçokları da ülkedeki eski nesil gurbetçilerin yerleştikleri, ailelerine ve arkadaşlarına yakın yerlerde yaşamayı tercih ediyor.

Hem Vancouver hem de Toronto dünya standartlarında pahalı şehirler olarak görülseler de Kanada genel olarak, diğer gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında oldukça makul. Merkezden biraz daha uzakta yaşayarak büyük şehirlere gidip gelmek oldukça uygun.

İsviçre

Doğal güzellik şans meselesi olsa da, dost canlısı yerlileri ve yenilikçi politikaları ile İsviçre’nin varlığı ve kültürü önünde selam durmak gerekiyor.

İsviçre’nin zengin bir ülke olduğundan bahsetmeye bile gerek yok. Ülkenin organize misafirperverlik geleneği, İngiliz aristokrasisinin büyük turlarının yapıldığı günlere dayanıyor. İsveç sakinlerinin yaklaşık yüzde 20’si gurbetçi ve turizm önemli bir sektör; bu yüzden, misafirperverlik ve turizm alanlarında çalışanlar, yabancılarla ilgilenmeye alışkın.

İsviçre, düzenli olarak dünyanın en pahalı ülkelerinden biri olarak seçilse de ülkede yaşayanlar, kira kontrolü ve global sağlık sisteminden faydalanabiliyor.

Avustralya

Dünyanın aşağısında kalan bu ülke, ateşli silahlara karşı olan duruşu ile güvenli ve huzur dolu bir yer olarak sakinleri tarafından çok seviliyor.

Avustralya, birkaç on yıl önce silah kullanımını yasakladı; yani silah şiddeti, oldukça minimal. İnsanlar, Melbourne’de, gece ya da gündüz fark etmeksizin, caddelerde korkusuzca dolaşabiliyorlar.

Melbourne, dünyanın en yaşanılabilir şehirlerinden biri olarak görülüyor; şehrin neredeyse tümünü kaplayan toplu taşıma sistemi, bu unvanı kazanmasının en büyük sebeplerinden. Aile dostu Perth ve ekonomi merkezi Sdyney de dünyanın her yerinden gurbetçi çeken şehirlerin başında geliyor. Global ve yüksek kalite sağlık sistemi ve devlet destekli yüksek öğretim sistemi ile Kanada’da yaşamak, maddi açıdan son derece makul.

Norveç

Norveç ile ilgili önyargıların hepsi doğru: insanlar güzel, günlük yaşamda cinsiyet eşitliği yerleşmiş ve doğal manzaralar nefes kesici. Norveç de zengin bir ülke; hem gelişime para yatırırken hem de gelecek nesiller için fonlara bütçe ayırıyor.

Gurbetçiler, bu ülkeye oldukça kolay bir şekilde alışıyorlar; yerliler, dış ülkelerden gelenlere ayrımcılık yapmıyorlar. İnsanların çoğu, çok da büyük olmayan Oslo’da yaşamayı tercih ediyor; dolayısıyla aktiviteler genelde şehir merkezinde düzenleniyor. Nerede yaşarlarsa yaşasınlar, Norveçliler, açık havada çok zaman geçiriyorlar. Dışarıda olmayı, kış mevsiminde kayak, yaz mevsiminde yürüyüş yapmayı çok seviyorlar. Çalışanlara sunulan spor salonu üyelikleri ile nüfusun aktivite seviyesi, inanılmaz derecede yüksek.