‘AK Parti’nin yeni genel başkan adayı ve yeni Başbakan adayı kim olacak’ soruları yanıtını buldu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Çok değerli bir arkadaşımız, büyük bir mutabakatla İzmir Milletvekilimiz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Sayın Binali Yıldırım, genel başkan adayı olarak seçilmiştir.” dedi. Ömer Çelik’in konuşması sırasında Binali Yıldırım’ın duygulandığı görüldü.

Merak edilen soru yanıtını buldu. AK Parti’nin yeni genel başkan ve başbakan adayı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım oldu. 22 Mayıs Pazar günü yapılacak 2. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde genel başkan adayı gösterilecek ismin belirlendiği AK Parti MKYK toplantısı yaklaşık 45 dakika sürdü. Toplantının ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, resmi açıklamayı yaptı.

ÇELİK’İN SÖZLERİ YILDIRIM’I DUYGULANDIRDI

AK Parti Sözcüsü Çelik, genel başkan adayı Yıldırım’ın siyaset hayatındaki başarılarına vurgu yaparak, yeni görevinde başarılar diledi. Çelik, “Başarılarıyla bütün bakanlık hayatı boyunca, siyaset hayatı boyunca AK Parti’nin kurucu olarak bu kadroyla birlikte yola çıkan ilk değerli arkadaşlarımızdan biridir kendisi. ‘Havayolunu halkın yolu yaptık’ sloganıyla millete dokunan, milletle beraber yürüyen çok değerli bir devlet adamı olarak bugüne gelmiştir. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli makamlarından birine AK Parti Genel Başkanlığı’na adaylığı büyük istişarenin neticesinde, büyük bir mutabakatla ortaya çıkmıştır. Çok şerefli bir görev. Kendisini kutluyoruz. Allah birlik içinde, kardeşlik içinde ilk günkü olduğu gibi yorulmayı ayıp sayarak Cenab-ı Allah’ın bizim son nefesimizi millete hizmet makamında almasını dileyerek bütün arkadaşlarımızın adına kendilerine hayırlı olsun diyorum. Allah mahcup etmesin. Tebrik ediyoruz. Allah hayırlı, uğurlu eylesin” ifadelerini kullandı. Çelik’in bu sözleri üzerine Binali Yıldırım’ın duygulandığı görüldü.

‘BÜYÜK BİR MUTABAKATLA…’

İşte Çelik’in sözlerinden satırbaşları şöyle:

19 Mayıs Atatürk’ün Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun. Bugünlerde hepimizin beraber yaşadığı bir süreç var, Türkiye Cumhuriyetimizin tehdit altında olduğu bir dönemde kahraman evlatlarımız şehit oluyorlar. Hepsini buradan yad ediyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı iletiyoruz. Şehit ve gazi ailelerimize en içten duygularımızı iletiyoruz. Geçen gün Diyarbakır’da şehit olan vatandaşlarımıza rahmet diliyoruz.

AK Parti’nin bu genel merkezi tarihin seyredildiği değil, tarihin yazıldığı ve dünyanın siyasi tarihine katkı yapıldığı bir genel merkezdir. Bu kadro kurucu genel başkanımızın, liderimizin öncülüğünde ilerlemektedir. Buradan kendisine de saygılarımızı iletiyoruz. Cumhurbaşkanımızla AK Parti kadroları arasında nasıl bir ilişki var tartışmasını muhalefet partileri yürütüyorlar. Bu tartışmayı bitirmenin zamanı gelmiştir.

CUMHURBAŞKANIMIZLA BİR MİLİM MESAFE YOKTUR

Sayın cumhurbaşkanımızla AK parti kadroları arasında bir milim bile mesafe yoktur dün olmamıştır bundan sonra da olmayacaktır…AK Parti deyince dünya markası olmuş bir siyasi partiden bahsediyoruz.

AK Parti deyince bir dünya markasından bahsediyoruz. Bu parti Türkiye siyasetinin gelmiş geçmiş en büyük markası olduğunu teyit etti. Referans verilen bir organizasyon olmada da devam ediyor. AK Parti bizim tarihteki kutlu yürüyüşümüzün bu zaman dilimindeki en güçlü nefesidir. AK Parti herkesin kendisi için dayanak bulduğu, ışık bulduğu bir vizyonun adıdır.

Milletimizi millet yapan dinamiklerimizin demlenmiş halidir. Dün yapılanlarla yarın yapılacaklar arasındaki en sağlam köprü olarak dimdik ayakta olmaya devam edecektir. AK Parti sadece bir siyasi partinin iktidara gelmesi için uğraşan bir kadronun partisi değildir. Tarihten bu yana devam eden bir yolun adıdır. Biz AK Parti’de siyaset yapanlar Allah’tan ve milletten başka kimseden talimat almayan bir kadroyuz.

Çeşitli aşamalardan geçtik, çeşitli aşamalarda bu kadro direndi. Ön sıralarda oturanlar değil, mahalle delegelerimiz, o seçimlerde adı sanı bilinmeden bu millet için koşturanlar bu başarının gerçek sahipleridir. Yeni bir aşamadayız, kongreye gidiyoruz. Sayın başbakanımız aday olmayacaklarını açıkladılar.
Kendilerine şimdiye kadar yaptıkları için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Kurucu genel başkanımızın, liderimizin cumhurbaşkanı olmasından sonra kimin genel başkan olacağına dair bir temayül oluşmuştu. Bu temayül burada da uygulandı. İstişareler sonucunda bir tablo ortaya çıkmıştır. Çok değerli arkadaşımız Sayın Binali Yıldırım…

Başarılarıyla bütün bakanlık hayatı boyunca, bu kadro ile birlikte yola çıkan ilk isimlerden biridir kendisi. Milletle beraber yürüyen, çok değerli bir devlet adamı olarak bugünlere gelmiştir. AK Parti Genel Başkanlığı’na adaylığı çok büyük bir mutabakatla ortaya çıkmıştır. Birlik, beraberlik içinde, yorulmayı bir utanç sayarak, tüm arkadaşlarım adına kendilerine hayırlı olsun, Allah mahcup etmesin diyorum.

AK PARTİ GENEL MERKEZİ’NDEN NOTLAR

BİNALİ YILDIRIM ALKIŞLARLA KARŞILANDI

Binali Yıldırım açıklamanın yapılacağı salona alkışlar arasında girdi. Bazı milletvekillerinin Binali Yıldırım’la fotoğraf çektirdiği görüldü. Binali Yıldırım’ın bir yanına Mehmet Ali Şahin diğer yanına Mustafa Ataş’ın oturduğu görüldü.

Başbakan tamam referandum işi karıştı
Başbakan tamam referandum işi karıştı
BİNALİ YILDIRIM KİMDİR?

AK Parti’de Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görevi bırakma kararından sonra genel başkanlığa aday gösterilen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, en uzun süreli bakanlık yapan isimlerden biri olarak öne çıktı. Anadolu Ajansı Yıldırım’ın Erzincan Refahiye’deki Kayı Köyü’nde başlayan hayat hikayesini bu şekilde duyurdu:

Yıldırım, Erzincan Refahiye’ye bağlı Kayı Köyü’nde 20 Aralık 1955’te Dursun Bey ve Bahar Hanım’ın 7 çocuğunun ikincisi olarak dünyaya geldi. Binali Yıldırım, 16 yaşındayken, 38 yaşındaki annesini kaybetti. Tarlada yardımcı olması için sık sık kendisini okuldan alan babası, Yıldırım’ın öğretmeninin “Dursun Bey, bu çocuk iyi okuyor. Bırak da okusun. Dersten alma artık” sözleri üzerine öğrenimine devam etsin diye Yıldırım’ı İstanbul’da yaşayan dedesinin yanına gönderdi.

KASIMPAŞA LİSESİ’Nİ BİTİRDİ

Yıldırım, 1970’te Piri Reis Ortaokulu’nu, 1973 yılında Kasımpaşa Lisesi’ni bitirdi. Ailesi doktor olmasını isteyen Yıldırım, Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi’ne girdi.

ÜÇ ÇOCUK SAHİBİ

Mezuniyet sonrası aynı bölümde yüksek lisans yapan Yıldırım, daha sonra İsveç’te bulunan Uluslararası Denizcilik Örgütüne (IMO) ait Dünya Denizcilik Üniversitesinde Denizde Can ve Mal Güvenliği konusunda ihtisas eğitimi aldı. Yıldırım, öğretmen Semiha Hanım ile 1975’te evlendi. Bu evlilikten Bülent, Erkam ve Büşra isminde 3 çocuğu dünyaya gelen Yıldırım, askerliğini 1980-81’de denizci yedek subay olarak yaptı. Yıldırım, kamu alanında ilk deneyim olarak 1978-1993 yılları arasında Türkiye Gemi Sanayi Genel Müdürlüğü ve Camialtı Tersanesinde çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı.

ERDOĞAN İLE TANIŞMASI

Buradaki çalışmaları sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile tanıştı. Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda Binali Yıldırım’ı İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmelerine (İDO) Genel Müdür olarak atadı. Yıldırım, 1999’da deniz toplu taşımacılığı ve turizme katkılarından dolayı uluslararası SKAL Kulübünce verilen Kalite Ödülü’ne layık görüldü.

EN UZUN SÜRE ULAŞTIRMA BAKANLIĞI YAPAN İSİM OLDU

Erdoğan ile AK Parti’nin kuruluş aşamasında görev alan Yıldırım, 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra AK Parti İstanbul Milletvekili ve Ulaştırma Bakanı oldu. Yıldırım, 58 ve 59, 60, 61, 62 ve 64’üncü hükümetler döneminde sürdüğü toplam 11 yıllık Ulaştırma Bakanlığı göreviyle Cumhuriyet tarihinin en uzun süre Ulaştırma Bakanlığı yapan ismi oldu. AK Parti’nin “3 dönem kuralı” nedeniyle 7 Haziran genel seçiminde aday olamayan Yıldırım, 26. Dönem’de AK Parti’den İzmir Milletvekili olarak Meclis’e girdi ve 64. Hükümet’te yeniden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevine getirildi.

NEJAT UYGUR HAYRANI

En sevdiği tiyatro sanatçısı Nejat Uygur olan Yıldırım’ın yakın arkadaşları, gençliğinde en iyi yaptığı yemeğin karnıyarık olduğu anlatılıyor. Mehmet Akif Ersoy ve Necip Fazıl Kısakürek’ten etkilenen, Yunus Emre ve Mevlana hayranı Yıldırım’ın en sevdiği ozan olan Aşık Veysel’in “Uzun ince bir yoldayım” türküsünü dilinden düşürmediği ifade ediliyor. Yürüyüş ve yüzmeden vazgeçemeyen Yıldırım’ın uzun yolda araba kullanmayı bir dinlenme vesilesi olarak gördüğü belirtiliyor. Yıldırım, iyi derecede İngilizce biliyor.

YÜKSEK HIZLI TRENDEN ÜÇÜNCÜ KÖPRÜYE

Yıldırım’ın bakanlık yaptığı döneminde, birçok proje hayata geçti. Bu sürede, Türkiye genelinde 24 bin 280 kilometre bölünmüş yol hizmete girdi. 1213 kilometresi yüksek hızlı tren hattı olmak üzere toplam bin 805 kilometre yeni demiryolu hattı yapıldı. Marmaray projesi ile İstanbul’un Asya ve Avrupa yakaları denizaltından demiryoluyla bir birine bağlandı. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projesi çalışmaları başladı. Söz konusu hattın bu yıl sonunda hizmete girmesi hedefleniyor.

Öte yandan çalışmalarına başlanan ve bittiğinde dünyanın en geniş köprüsü ünvanını alacak Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında İstanbul’a inşa edilen 3. Boğaz Köprüsü (Yavuz Sultan Selim Köprüsü) ile İstanbul’un iki yakasını denizin altından birbirine bağlayacak Avrasya Tüneli bitme aşamasına geldi. Dünyanın en uzun asma köprülerinden biri olan İzmit Körfez Geçişi Köprüsü’nün son tabliyesi de Yıldırım’ın bakanlığı döneminde yerleştirdi.

HAVALİMANI SAYISI 55’E ÇIKTI

Yıldırım, 26 olan aktif havalimanı sayısı bakanlığı döneminde 55’e, 34,4 milyon olan yolcu sayısını da 182 milyona çıkardı.

TÜRKİYE 4,5G İLE TANIŞTI

Yıldırım döneminde bilgi teknolojileri ve iletişim alanında da önemli çalışma ve projeler hayata geçti. Bu kapsamda 2002’de 23 milyon olan mobil telefon abone sayısı 73,2 milyona, 3 bin olan geniş bant abone sayısı 41 milyona çıkarken, aylık 126 dakika olan telefon görüşme süresi 370 dakikaya yükseldi. 2003’te 900 milyon lira olan e-ticaret hacmi de 21 kat büyüyerek 18,9 milyar lira olarak gerçekleşti. Türkiye’yi mobil iletişimde 3G’den sonra 4,5G teknolojisiyle tanıştıran Yıldırım, 5G teknolojisinde söz sahibi olmak için çalışma başlattı. Öte yandan Türkiye’nin en büyük özelleştirmelerinden biri olan Türk Telekom’un yüzde 55’inin blok satışına ilişkin ihale de Yıldırım döneminde gerçekleştirildi. 2005’te yapılan ihalede, Türk Telekom’un yüzde 55’i, 6 milyar 550 milyon dolar ile en yüksek teklifi veren Oger Telecom’un oldu.