Ebeveynlerdeki başarı algısı çocukları etkiliyor
Sınav dönemlerinde strese giren çocuklarına karşı ebeveynlerin hassas davranması ve süreci doğru yönetmesi gerekiyor.
Sınav dönemlerinde strese giren çocuklarına karşı ebeveynlerin hassas davranması ve süreci doğru yönetmesi gerekiyor.
Yapılan araştırmalar çocukların okul ve derslerle ilgili tutum ve duygularında belirleyici unsurun ebeveyn davranışları olduğunu ortaya koyuyor. Ebeveynler çoğunlukla farkında olmadan verdiği mesajlarla çocukların algısını biçimlendirebiliyor. Bu mesajları bilinçli ve etkili biçimde verdikleri zaman da daha mutlu ve başarılı çocuklar yetişebiliyor. ID Coaching Koç Eğitmeni olan aynı zamanda Başarılı Aile İlişkileri Atölyeleri’ni yöneten Neslihan Erdoğdu bu konuda şunları söylüyor: “Her şeyden önce okul, başarı, gelecek gibi kavramların içerikleri ile ilgili bazı farkındalıklar kazanılması gerekiyor. Ebeveynlerin kendileriyle yüzleşmeleri ve değişime ihtiyaç duydukları alan için neler yapabileceklerini bulmaları gerekiyor. Çünkü çocuğu en büyük oranda anne baba tutumları şekillendiriyor. Anne babanın çocuklara verdiği mesajlar, sadece kendi doğrularını içeriyorsa temel amaçları konusunda kendilerini gözden geçirmeleri gerekiyor.”
Başarılı aile ilişkileriyle mutlu çocuklar
Çocuklar söz konusu olduğunda da onların mutluluğu çoğu zaman kendi mutluluğumuzun önüne geçiyor diyen Neslihan Erdoğdu, “Başarı ve mutluluk kavramlarının dinamiklerini bilen aileler çocukları ile çok daha doğru zeminde ilişkiler kurulduğunda hem aile hem de çocuk açısından çok daha rahat ve kaliteli yürüyen ilişkiler yaratmak mümkün oluyor. Biz de Başarılı Aile İlişkileri Atölyeleri’nde bu ilişkileri yaratmak için ailelerle çalışıyoruz” dedi.
Ben yapamadım o yapsın hatasına düşmeyin
Çocuğun çalışma kapasitesini dikkate almayan gerçek dışı hedeflerin dayatılması yönünde aileden gelen ısrarlar baskı ortamı yaratıyor. Aileler çocuklarının okul performansını, başarılı arkadaşları, kardeşleri veya kendi öğrencilik dönemleriyle kıyaslıyorlar. Bu davranış da çocuklarda yine aşırı baskı, ruh sağlığında bozulma ve öğrenme isteksizliği gibi problemlere neden oluyor. Kendi hayalini gerçekleştiremeyen ebeveynlerde çocuklarını aşırı yönlendirme eğilimleri görülebildiğini belirten Erdoğdu son olarak sözlerine şu cümleleri ekliyor: “Çocuklarımız bizim yaşam projelerimiz değildir. Hepimizin olduğu gibi çocuklarımızın da bir varoluş amacı var. Çocuklarımızın varoluş amacını bulmasını sağlamak ebeveynlerin en önemli sorumluluğudur. Bu nedenle ailelerin gündelik sorumluluklarını abartmak yerine asıl sorumluluklarını yerine getirmek için neler yapabileceklerine dair çaba harcamaları gerekiyor.”