5 nesil Hababam Sınıfı’yla büyüdü
Türk sinemasının baş yapıtlarından Hababam Sınıfı filmlerinde “Postal Rıza” karakterini canlandıran Ercan Gezmiş, bu serinin halen büyük ilgi gördüğünü ve beşinci nesil tarafından izlendiğini belirterek, “Hababam Sınıfı’nda haylaz öğrenci yoktur. Aradan 40 yıl geçmesine rağmen bugün bile bütün öğrencilere örnek talebeleriz” dedi.
Yaşamını Yalova’nın Çınarcık ilçesinde sürdüren Gezmiş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hababam Sınıfı serisinin yıllar geçmesine karşın büyük bir ilgiyle izlendiğini söyledi.
Filmlerin sahnelerinin İstanbul Koşuyolu’nda çekildiğini anlatan Gezmiş, “Filmde ‘ayakkabısının altından kopya veren’ öğrenci olarak hatırlanıyorum. Hababam Sınıfı filmlerinde lakabım Postal Rıza’ydı” dedi.
Gezmiş, Hababam Sınıfı’nda “İnek Şaban” karakterini canlandıran Türk sinemasının en önemli oyuncularından merhum Kemal Sunal’ın bir güldürü ustası olmasına rağmen günlük yaşantısında çok ciddi bir insan olarak bilindiğini dile getirdi.
Sunal ile film çekimlerindeki anılarını anlatan Gezmiş, “Sette o ciddi adam gider, anında role bürünürdü. Bunu kimse kolay kolay yapamaz. Kemal ağabey çok koyu bir Beşiktaş taraftarıydı. Bunu kimse de bilmezdi. Hababam Sınıfı kadrosunun yüzde 90’ı da Fenerbahçe’yi tutardı. Kemal ağabeye takım konusunda çok takılırdık ve sinir ederdik. Bizden büyük olduğu için kızardı, biz de susardık” diye konuştu.
“Hepimiz birimiz, birimiz de hepimiz içindi”
Serinin filmlerinde adeta bir tılsım olduğunu dile getiren Gezmiş, hareketli müzik çalındığında eğlendiklerini, duygusal müziklerde ise hüzünlendiklerini ifade etti.
O günleri özlemle andıklarını belirten Gezmiş, şunları kaydetti:
“Şu anda Hababam Sınıfı’nı beşinci nesil seyrediyor. Hababam Sınıfı’nda haylaz öğrenci yoktur. Aradan 40 yıl geçmesine rağmen bugün bile bütün öğrencilere örnek talebeleriz. Bu filmlerde küfür de yoktur. Bizi haylaz gibi düşünürler ama zor zamanlarda kenetlenirdik. Hepimiz birimiz, birimiz de hepimiz içindi. 40 yıldır bunu bu şekilde devam ettiriyoruz. Hababam Sınıfı filmleri günümüzde de yapılıyor. Şu an yapılan filmlere bir şey söyleyemeyiz çünkü o da bir emek. Saygı duymak lazım ancak şimdiki teknolojilerde çekilen filmlerde, çektiğin kareyi anında monitörde görebiliyorsun. Yanlışsa tekrar o sahneyi çekebiliyorsun ama bizim zamanımızda makaralı filmler vardı. Çektiğimizi göremiyorduk. Bunlar önce banyoya, daha sonra montaja giriyordu. En son seslendirme ile ne yaptığımız ortaya çıkıyordu. O zamanki imkansızlıklarda çok büyük bir iş yaptık. O dönemin Hababam Sınıfı oyuncuları, köz ateşinde bakır bir cezvede ağır ağır kaynayan bir kahveyiz. Şu andaki makine kahvesi lezzetinde olmamız mümkün değil.”