Balıkesir’e tüp bebek merkezi

Çocuk sahibi olamayan eşlere müjde veren Balıkesir Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Servet Kocaöz, Balıkesir’de tüp bebek merkezi açılmasının planlandığını söyledi.

Balıkesir için tüp bebek merkezinin önemine işaret eden Kocaöz, “Balıkesir’de doğurganlık oranı düşük. Normalde doğurganlık hızı Türkiye’de 2.14. Bir ilin nüfusunun kendini yenileyebilmesi yaşlanarak nüfusunun azalmaması için doğurganlık hızının 2 olması gerekiyor. Balıkesir’de bu rakam 1.64. En az 3 çocuk yapılması gerekiyor ki Balıkesir nüfusu azalmasın. Yoksa giderek yaşlanırız. Artık üreten değil tüketen bir topluluk haline geliriz ki bu istenmez. Tüp bebek bu konuda önemli. Normal doğurgan olan annelerimiz bir veya 2 çocuk doğuruyor, sonra doğum yapmıyor. İnfertil olan ve hamile kalamayan annelerimizin hamile kalmasını sağlamamız lazım ki bu kaybı karşılayalım. Artık bunun modern yöntemleri var ve bunların yapılabildiği bir merkez yapmak istiyoruz. Bunlar bizim hedeflerimiz. Tabii bunların hepsini gerçekleştireceğiz. Biz afiliasyonu bekledik, eğer olursa, üniversitemizde hakikaten bu konuda son derece tecrübeli hocalarımız var. Onlarla beraber yapmak istiyoruz. Afiliasyon gerçekleşirse, cihazların alımıyla birlikte 4-5 ay içinde bunu gerçekleştiririz. Ama afiliasyon olmadığı zaman planlamamızı yapamıyoruz. Sonuçta bunda tecrübe ve sertifika önemli. Bu konuda da eğitim almış 2 tane doktorumuz var” dedi.

Sezaryenle doğumda anne ve bebek ölümleri daha fazla

Sezaryen konusunda ikazda bulunan Kocaöz, “Sağlıklı olan her gebenin normal doğumu seçmesi lazım. Normal doğumla ilgili bir problem olduğunda zaten doktor arkadaşlarımız gerekeni yapar. Özel doktor muayenelerine gidip de ‘ben illa sezaryenle doğuracağım’ diye annelerimiz lütfen böyle bir talepte bulunmasınlar. Çünkü bu işin doğası normal doğum. Sezaryenle olursa ağrısız doğum olur gibi yanlış inançlar var. Sezaryenle doğumun hem anne, hem bebek ölümü açısından ciddi bir risk taşıdığını lütfen bilsinler. Çünkü dünyada ve ülkemizde anne ve bebek ölümlerinin sezaryenle daha çok olduğu görülmüş. Sezaryenin doğal bir doğum yöntemiymiş gibi anlaşılmasını bırakmamız lazım” şeklinde konuştu.

Hasan Otağ Fırıncıoğulları