Daha az ışıkla uyku savaşları bitebilir
Colorado Üniversitesi’nin araştırmacıları, ebeveynlere çocuklarını daha kolay bir şekilde uykuya geçebilmeleri için akşam saatlerinde parlak ışıktan korumalarını tavsiye ediyor.
Colorado Üniversitesi’nin araştırmacıları, ebeveynlere çocuklarını daha kolay bir şekilde uykuya geçebilmeleri için akşam saatlerinde parlak ışıktan korumalarını tavsiye ediyor.
Öncelikle kendi deneyimimden aktarmak istiyorum. Salonun ışıklarını kapatıp akşam yemekten sonra muhabbetlerimizi mum ışığında yapmaya başladığımızdan beri Uzay’ın uyku saati 40 dakika kadar öne çekildi. Biz yapmadık, teşvik etmedik, “Uyu” demedik. Uyuyakalıyor.
Bunun bilimsel bir açıklaması varmış. Şöyle ki çocukların gözlerinin anatomik yapısı yetişkinlerinkiyle karşılaştırıldığında daha çok ışık algılayabilecek şekildeymiş. Yeni bir araştırmaya göre uyku saatinden önce parlak ışığa maruz kalmak, beden ritimlerini bozabiliyormuş.
Colorado Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği araştırmada öncelikle çocukların halihazırdaki uyku döngüleri izlenmiş, tükürüklerinin kontrolü vasıtasıyla da melatonin seviyeleri ölçülmüş. Daha sonra da aynı çocukların gün boyu hiç parlak ışığa maruz kalmamaları sağlanarak aynı ölçümler tekrarlanmış. Bir sonraki seferde de çocuklar yatmadan önce ışıklı masada bazı aktiviteler yapmaları sağlanmış. Işıklı masa aktivitesinden sonra tespit edilen bulgular, melatonin seviyesinin yüzde 90 oranında düştüğünü gösteriyor.
Araştırmayı yürüten görevlilerden Lameese Akacem yüksek ışığa maruz kalmanın yetişkinlerde, ergenlerde ve okul çocuklarında uyku sağlayıcı melatonin hormonunu baskıladığını bildiklerini belirtiyor. Yaptıkları son araştırmayla bu durumun okul öncesi çocuklar için de geçerli olduğunu hatta bu yaş grubunun konuyla ilgili hassasiyetinin diğer tüm yaş gruplarından çok daha fazla olduğunu tespit ettiklerini ifade ediyor.
Kısa süreli parlak ışık da uyku kaçırıyor
Araştırmanın bir diğer yazarı Monique LeBourgeois okul öncesi çocukların hassasiyetini anlatmak için çok tanıdık bir örnek veriyor. Uykusunun arasında uyanıp yatağından kalkıp karanlık odasından çıkarak anne babasının yanına, aydınlık salona gelen çocuğun; yani kısacık bir süre de olsa parlak ışığa maruz kalması durumunda, melatonin seviyesinin düşeceğini ve tekrar uykuya geçmesinin bu yüzden zorlaşacağını anlatıyor.
Araştırmanın ileri aşamalarında, çocukların önceki yatma saatleri 8.27’yken, kısık ışık sistemine geçildiğinde bu saatin 7.47’ye dönüştüğü tespit edilmiş. (Yazının başında söylediğimle neredeyse bire bir uyumlu. Uzay’ın uyku saatinde de 40 dakikalık bir fark oluştu.)
Araştırmacılar bu bulgular eşliğinde ebeveynlere, çocuklarını daha kolay bir şekilde uykuya geçebilmeleri için akşam saatlerinde parlak ışıktan korumalarını tavsiye ediyor. Sadece ampuller değil elbette, akıllı telefon ve tablet gibi parlak ekranlar da buna dahil.
Tavuklarla ortak yanımız
Anlaşılan o ki mağara adamı genlerimiz burada da işbaşında. “Hava kararıyorsa yatma vaktidir, hâlâ aydınlıksa uyanık kalmamız gerek” bilgisine sahip biyolojik ritmimize ama ampul, ama avize, ama tablet oyunları dememizin bir faydası yok.
Hava kararıyorsa uykuya hazırlan sinyalini alıyor beden; kararmıyorsa uykuya hazırlanmıyor… Sonuç olarak çocuğunuzun yatma vakti geldiğinde kavga dövüş ve zorlamanın yerini kalın perdeler, kısılabilir ışıklar alabilir. Hem o yorgun argın “Ama ben daha yatmak istemiyorum” mücadelesi vermekten kurtulur hem de siz rahat edersiniz. Denemesi bedava.