Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem-Bir-Sen) tarafından, trafik kazasında yaşamını yitiren sendikanın eski genel sekreteri adına verilen “İbrahim Keresteci Basın Ödülleri” sahiplerini buldu.Bağcılar’daki Holiday Inn Otel’de düzenlenen ödül töreninde konuşan Memur-Sen Gelen Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen’in erdemli sendikacılığın adı olduğunu ifade etti. Memur-Sen’in yakan, yıkan sendika anlayışına karşı kurulduğunu belirten Yalçın, “Memur-Seninsanı, insan onurunu merkeze almış, milletin arabasıyla sorunu olmayan, vandalist yaklaşımlardan uzak, her alanda söyleyecek sözü olan, entellektüel bir çabanın sonucu kurulmuş bir sendikal harekettir” dedi.

“ÜYE SAYISI 900 BİNİ AŞTI”

Türkiye’de hizmet zemininde akademik bir sendikacılık yapmak amacıyla 1992 yılında yola çıktıklarını anlatan Yalçın, sendikacılıkta 24. yıla ulaştıklarını, uluslararası boyutta faaliyet gösteren çeşitli emek örgütleriyle entegrasyon adımları attıklarını ve milli gelirdeki payın dağıtılması noktasında küresel örgütlülüğün öncüsü haline geldiklerini aktardı. Yalçın, Memur-Sen’in Türkiye’deki 11 hizmet kolunun tamamında yetkili olan konfederasyon olduğunu hatırlatarak, üye sayılarının 900 bini aştığına dikkati çekti. -Memur-Sen’den hendek mağdurlarına gıda yardımı Dünyanın neresinde bir sorun ve acı varsa Memur-Sen’in el uzatarak bu sorun ve acının hafifletilmesi için çaba harcadığını vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti: “Ülkemiz terör kıskacında, uluslararası sistemin, emperyal güçlerin atı olan, ülkemizi bölmek, parçalamak ve güçsüz düşürmek için 100 yıllık planların parçası haline gelen taşeron örgütler tarafından acıtılıyor, insanlar öldürülüyor, aileler çile çekiyor, çocuklar eğitimden geri kalıyor, kadınlar için hayat çekilmez hale geliyorsa Memur-Sen oraya kayıtsız kalamaz. Bu ülkede hendek terörü yeni bir vesayet aracı olarak, yeni asit kuyuları olarak, dünün kirli tarihinden yeni hikayelere özenerek ve onların yaptıklarını kopyalayarak bir şey yapmaya çalışıyorsa, Memur-Sen’e düşen oraya el uzatmak, oraya merhamet eli uzatarak yüreğini açmak ve oradaki Kürt kardeşlerini kucaklamaktır. Bunun için Memur-Sen bu hafta içinde 300 bin liralık gıda yardımını, hendek mağduru kardeşlerimize ulaştırmak için yola çıkarıyor. Bin yıllık desendeki beraberliğimiz, medeniyet coğrafyasındaki insanlarla bir ve beraber oluşumuz, onların acılarını acımız bilişimiz, sevinçlerine ortak oluşumuz devam edecek.” Yalçın, 1971’den önce “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olduğunu anımsatarak, 12 Mart 1971 askeri muhtırasından sonra bayramın güne dönüştürüldüğünü dile getirdi.

“İŞ GÜVENCESİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ”

“Sendika olarak memurların iş güvencesi kırmızı çizgimizdir” Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay ise sendikanın 22. kuruluş yıl dönümünü kutladıklarını ve 6 yıl önce kaybettikleri İbrahim Keresteci’yi andıklarını söyledi. Turbay, şehit olarak gördükleri Keresteci’yi unutmayacaklarını dile getirerek, Keresteci için yazdığı şiiri okudu. Medya sektöründe bir türlü gereği gibi sendikal örgütlenmenin yapılamadığını ifade eden Turbay, “Bunun üzüntüsünü yaşıyoruz. Birçok arkadaşımız görevi başında şehit olmuş, bazıları ise kaybolmuştur. Riskli meslekler grubunun başında olan gazetecilik mesleğinin ne kadar yıpratıcı olduğu ortadadır. Durum böyle iken çalışma şartlarının gereği gibi sağlanmaması, mesai mefhumundan sürekli kaçınılması, haklarının gereği gibi teslim edilmemesi, pek çoğunun geçim standartlarının altında bir ücretle çalışıyor olması, özellikle emeklilik uygulamalarının gerçek ücretler üzerinden yapılmaması, bu meslek mensubu arkadaşlarımızın iki kat yıpranmasına neden olmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

Bem-Bir-Sen’in, merkezi Brüksel’de bulunan Avrupa Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu “CESI”ye üye olan Türkiye’den ilk ve tek sendika olduğunu belirten Turbay, sendikalarının öncülüğünde Uluslararası Emek Hareketi Konfederasyonu’nu kurduklarını, İngilizce, Rusça, Arapça, Fransızca ve Almanca bülten çıkardıklarını ifade etti. Mürsel Turbay, memurların iş güvencesi ve çalışma barışını tehlikeye sokacak her türlü düzenlemenin karşısında olduklarını vurgulayarak, “Sendika olarak memurların iş güvencesi kırmızı çizgimizdir ve biz bu hakka dokunulmasına müsaade edemeyiz. Bizler kazanılmış haklarımızdan vazgeçmeyiz. Yıllardır tüm çalışanların iş güvencesine kavuşturulması için mücadele etmekteyiz” ifadelerini kullandı. Doğu ve Güneydoğu’da süren terör operasyonlarına da değinen Turbay, “Bölge halkına da zulmeden terör örgütünün, ülke dışına çıkartılması, akan kanın durması, kandırılmış gençlerin geri kazanılması gerekir. Teröre bulaşmış olanlar ile özellikle bölgede yaşayan vatandaşlarımızı ayrı tutmak gerekir. Yapılan bu hain saldırılar sadece askerlerimize yönelik değil, tüm milletimize yapılmış bir saldırıdır. Yeniden ülke gündeminin ilk sırasına oturan terör karşısında ülke olarak daha güçlü sesle tepki vermeliyiz” diye konuştu.